Herkesin Yolu Kendine Özel: Koh Phangan Adası

Haziran’ın başında kendimi tek başıma attığım yollardaki ilk durağım Bangkok’tu. Tayland’a gelmeden önce İngilizce kampında 5 günlük gönüllük projesi kapmıştım. Çok heyecanlı değil mi? Ülkeye adım atar atmaz Tay kültürünü çocuklardan öğrenebilecektim. İngilizce kampı Tayland’ın güneyinde (Patthalung) olduğu için kampın hemen ardından kolaylıkla ulaşabileceğim Full Moon partisiyle ünlü Koh Phangan‘a geçmeye karar verdim. Şimdi düşününce ne kadar doğru bir karar verdiğimi anlıyorum. Çok tatlı insanlarla tanıştığım, hayatımda ilk kez motorsiklet binmeyi öğrendiğim, tropikal adanın huzurunu tattığım cennet ada Koh Phangan‘ım 🙂

Ada’ya ulaşmak için Patthalung’dan Surat Thani‘ye doğru yola çıktım. Benimle birlikte 3 kişi daha Koh Phangan’a geleceği için kampın organizatörü bizi botun kalkacağı bölgeye bıraktı, üstüne gitmeden önce yemek ısmarladı 🙂 Ancak sıra bilet almaya geldiğinde Pazar günü Koh Phangan adasına gece botunun olmadığını öğrendim ama Koh Tao adasına gidip oradan istediğim adaya geçebilirmişim. Sabahı beklemek istemediğim için 600 baht ödeyerek akşam botu için yerimi aldım. Yol 9 saat sürdü. Yani akşam 10’da bindiğim bottan sabah 6’ya doğru indim. Onca saat nasıl geçti botun içerisinde derseniz, inanılmaz rahat yolculuk yaptım. Çünkü gece botunda kendinize ait yatağınız var ve içeride de püfür püfür klima çalışıyor.

Surat Thani – Koh Tao Gece Botu

Henüz daha gözümü tam açamamışken Koh Tao adasında indim. Tabi sabahın 6’sı olduğu için henüz hiçbir yer açık değildi. Bir an önce Koh Phangan adasına gitmek istediğim için 15 dakika içinde kalkacak başka bir bota bilet aldım. Ve hayatımı sorguladığım 1 saat 15 dakikalık yolculuğum başlamış oldu. Bot o kadar sarstı o kadar sarstı ki muhtemelen rengim önce beyaza sonra yeşile sonra tekrar beyaz döndü. Yanımda Tiger Balm mucizesi olmasaydı muhtemelen daha kötü hissedebilirdim (Tiger Balm yoğun mentol içeren bir merhem, farklı versiyonları da bulunmakta.) Yavaş yavaş karaya yanaşırken kendime gelmeye başladım ve nasıl bir yere geldiğimi anlamak için kafamı dışarıya doğru uzattım. Palmiye ağaçlarıyla kaplı yemyeşil bir ada vardı karşımda, öyle bir mucize ki kelimelere dökmekte zorlanıyorum. Hissettiğim aşk duygusuyla 1 saattir yaşadığım eziyet silinip gitti. Bir an önce tekneden inip her bir noktasını keşfetmek için can atıyordum.

Karaya adım atar atmaz etrafımı taksiciler sardı. “Taksi madam, nereye gidiyorsunuz madam?” Taylandın yenisi olarak ilk pazarlık çabalarım suya düştü, burada nereye gidersen git 100 baht alıyorlarmış. İndi bindi 100 baht, yok artık! Henüz hayatımda hiç motora binmediğim için sırtımdaki koca çantayla motor kiralamaya cesaret edemedim. Taksiye’ye binip kalacağım Bungalov’a gittim. Muson dönemindeydik ve Full Moon partisine 13 gün olduğu için kaldığım yer oldukça sakindi.

Eşyalarımı bırakır bırakmaz, etrafı keşfetmeye çıktım. Açıkçası Bungalov’a verdiğim para oldukça uygundu ama burası çok ıssızdı, zaten tek başıma yolculuk yaptığım için arada etrafımda insan istiyordum. Bu yüzden internetten beğendiğim Hostelleri gezmeye başladım. GoodTimes Backpacker‘ı çok beğendim. Hem deniz kenarındaydı, kocaman bahçesi vardı ve en önemlisi geceliği (100 baht – 2 dolar) istediler. Bir gece Bungalov’da kaldıktan sonra Hostel’e yerleştim ve günün en önemli kısmı hayatımda ilk defa motor sürme deneyimini yaşadım. Motoru kiralamaya gittiğimde adam biliyorsunuz değil mi falan dedi, ayıpsın ne biçim sürerim ama sen bana biraz anlatsana farklı gibi diye kıvırdım 🙂 Zaten kıvırmasamda önüne gelene motor veriyorlar, pasaportun dışında herhangi bir belge istemiyorlar. Bir kaç yalpalamadan sonra bir baktım gidiyorum 🙂

Sonra ne mi oldu? Motor 5. dakikasında durdu ve bir daha çalışmadı 🙂 Adamları aradım geldiler daha sonra bana gıcır gıcır bir motor verdiler. Dağ, bayır çık hiçbir şey olmaz. Tüm bunları atlattıktan sonra karnım acıktı tabi, Thong Sala limanının yakınında her akşam kurulan küçük bir gece pazarı var. Çeşit çeşit sokak yemeğinin tadına bakabilirsiniz ve oldukça ucuza karnınız doyar.

Akşam pazarında kendi kendime yemek yerken çok tatlı iki Thai kızla tanıştım. Kısa bir muhabbetten sonra birbirimizi çok sevdik ve ertesi gün için beni sahil partisine davet ettiler. Parti Haad Rin plajındaydı (Full Moon partisinin düzenlendiği plaj). Çok küçük bir grup vardı, deniz kenarında ayaklarım kumlara değiyordu ve müzik çok keyifliydi. İnsan başka ne isteyebilir ki diye düşündüm içimden.

Partinin olduğu sabah birkaç yoga merkezi ve denize girebileceğim güzel plajları keşfetmek için motorumla adanın kuzey doğusuna gittim. Koh Phangan’ın bu bölgesi daha sakin tatil yapmak isteyenler için ideal. Birçok yoga merkezi, turkuaz denizi ve bembeyaz kumu olan sahilleriyle ünlü. Benim tercih ettiğim yoga merkezinin ismi; Samma Karuna. Yoga Öğretmenliği Eğitimi’de verdikleri için yeni öğretmenler pratik yapabilsin diye her öğlen herkese açık ücretsiz yoga dersleri veriyorlar. Ayrıca mutfağında çeşitli şekersiz tatlılar, içecekler ve vejeteryan yiyeceklerde bulabilirsiniz.

Denize girebilmek için Samma Karuna’dan yukarıya doğru yolu takip ederek Haad Mae Haad plajına ulaştım.

Bir süre denize girip, hemen karşısında olan Koh Ma adasına yürüyerek geçtikten sonra Haad Chaloklum plajına doğru yola koyuldum. Chaloklum plajı ada’da en sevdiğim ikinci plaj oldu. Hem de çok güzel balık yapan bir restoran buldum. Güzel bir balık ziyafetinden sonra kendimi mavi suların içine attım.

Tapınak gezmeden olur mu? Olmaz. Koh Phangan’da 20’den fazla tapınak var ama tabi ki bence hepsini tek tek gezmek yersiz. Benim en çok beğendiğim ve gerçekten huzurlu hissettiğim tapınak, ”Çin Tapınağı” oldu. Ada’nın güney batısında bulunan tapınaktan Chaloklum körfezinin etkileyici manzarasını izleyebilirsiniz.

Chinese Temple – Koh Phangan

Ertesi gün yine adanın kuzey doğusunda kalan ”Secret Beach”e gittim. Motorla gelecekler için burasının yolu biraz yokuşlu, dikkat etmekte fayda var. Burası da sevdiğim plajlardan biri oldu. Yemek yiyebileceğiniz bir kafesi var ve hemen yanında da masaj yaptırabileceğiniz bir yer var. Ben ilk Tay masajımı burada deneyimledim ve oldukça memnun kaldım.

Secret Beach – Koh Phangan

Adada gidebileceğiniz diğer sahiller;

Than Sadet
Malibu Beach
Haad Salad
Haad Thang Nai

Secret Beach’e gitmeden öncede buradaki şelaleleri görmek istemiştim bu yüzden yürüyüş yapabileceğim bir rotayı tercih ettim. Phaeng Şelalesi ve Yürüyüş Rotası adanın tam ortasında yer alıyor ve 15 – 20 dakikalık bir yürüyüşten sonra şelaleye ulaşıyorsunuz. Veya ulaşamıyorsunuz mu desem? Çünkü o kadar yürüdükten sonra maalesef herhangi bir şelaleyle karşılaşmadım 😦