Erkan Saka
SATILMAMIŞ KIŞ BAHÇELERİ
Üç gündür yazıyorum. Yazmaya başlayınca daha önce hiç dikkat etmediğin şeyler bile bir yazı konusu olacağını fark ediyorsun. Gazetenin birinde başlığı gördüm satılmamış kış bahçeleri, tabi biraz da reklam kokan bir haber ama hemen zihnime pek çok şey üşüştü, yazıya şöyle başlamak isterdim. Köy köy dolaşan bir çerçici olarak gördüm kendimi , ah ne aptalmışım dediğiniz günleri, çocuklukta dinlediğiniz bir türküyü, bir dostla karşılaşınca yaşadığınız sevinci,kar yağarken kuşların karaltısını fark ettiğiniz anları toplamak isterdim, ya da bütün zorluklara rağmen içinizde büyüttüğünüz bahçeyi; kış bahçesini.
Günümüzde fotoğraf çekmek çok kolay hiç beklemene gerek yok, nasıl çıktığını görmek için, poz satın almana da gerek yok, tab etmek için para vermene de. Beğenmezsen sil bir daha çek. Bu rahatlık bizi ayartıyor yaşadığımız pek çok anıyı, acıyı sevincini bir fotoğrafın görüntüsüne esir edip bırakıyoruz. Anı bölüyoruz kendi mecrasından çıkartıp farklı bir kimliğe kavuşturuyoruz. Oysa insan o anlarla konuşmalı zaman zaman onları yazmalı nasıl misafir geleceğinde evimizi derler toplarsak kıyıda köşede kalmış olanları dikkatlice siler temizlersek. Yaşadığımız hayata da özen göstermeliyiz; zihin dünyamız duygu dünyamız çöplük gibi onu oraya atmışız bunu buraya. Yazarak her şeyi yerli yerine koyarız, yaşadığımız kederleri, acıları yok etmeyiz onların bize zarar vermesini önleriz, temizlik yapacağım diye onları söker atarsak bize ait bir parça da yok olur, onları hatırlayınca buruk bir gülümseme belirmeli yüzümüzde.
İnsanın en zor anlarında sığınacağı bir kış bahçesi olmalı onu da satarsa tutunacak gücü kalmaz. Vakti zamanında Ağrıya görevli gitmiştim. Öyle böyle değil geceleri eksi 25 derece vardığım gün yarım metre kar yağmıştı. Mevsim harbiden kış bilmediğin bir memleket yolda yürümek çok zor. “ gerçekten de düşmüştüm çok sert bir şekilde neredeyse bir yıl ara ara sızladı” meşhur Cumhuriyet Caddesinde veya mecburiyet caddesinin alt sokağında kitap kafe bulmuştum, içerisi sıcak kitaplar var çay var, klasik müzik çalıyor belki sigara içmek hoş bir şey değil ama içeride sigara da içiliyor, bir anda apayrı bir dünyanın kapısı açılmıştı. Benim için kış bahçesi gibi olmuştu.
Yaz kış oturacağınız bir bahçeniz olsun, içinde dostların kahkahasının duyulduğu, upuzun bir masanız olsun herkese yetecek kadar büyük, en çok da gül mevsiminde çıkın, iğdelerin açtığı hanımeli kokusunun yayıldığı akşamlarda. Ihlamur toplamayı ihmal etmeyin.
Ihlamur toplamamıza bile izin vermezler kimi zaman. çoğunuz bilirsiniz, Eski hastanenin orada ıhlamur bahçesi var, bir gün geçerken görevliden izin istedim biraz ıhlamur toplayabilir miyiz diye. Dedi ki dallar kırılıyor o zaman siz biraz toplayıp verebilir misiniz dedim aval aval yüzüme bakıyor. Ihlamur toplayın güzel kokular güzel dostlar kış bahçeniz hiç kaybolmasın içinizden.
