Birkaç hafta önce çalışanlarının %70’ini çıkaracağı haberiyle gündeme gelmiş Steemit, Steem blokzinciri üzerine kurulu ilk uygulama olup içerik üreten, derleyen veya yorumlayanların Steem kriptoparası ile ödüllendirildiği bir sosyal ağdır. İçerik formu bağlamında Reddit ve Medium arasında bir yer tutturmuştur. Kaydolmak için Steem cinsinden mikro bir ödeme yaparsanız, hemen kaydolabilir, ürettiğiniz içerikleri paylaşmaya başlayabilirsiniz. Kimlik yerine geçen bu ödemeyle, aksi halde en az bir hafta bekleyeceğiniz “kimlik doğrulaması” sürecinden yırtarsınız. Böylelikle parayı bastırmış ve platforma girmiş olur, şahane içeriklerinizle para kazanmaya hazır olursunuz.
2017 yol haritasında Steemit’in uzun vadeli amacı olarak şu söyleniyor: “insanın özgürlüğünü artırma ve dünyadaki herkesin temel haklara erişimini hızlandırma gayesiyle, mümkün olan en geniş kullanıcı tabanına sansüre dirençli yayımcılık ve tasarruf aracı imkanı tanıyan en iyi platformu sağlamak”. Aynı belgede sansüre direncin hangi teknolojik ayrıntı ve topluluk refleksleriyle sağlanacağından kısaca bahsediliyorsa da sözgelimi (henüz pek deneyimlenmemiş dahi olsa) nefret söylemiyle nasıl baş edileceği tartışılmıyor. Elbette bu çok karmaşık bir konu ve yüksek lisans/doktora tezi düzeyinde ele alınabilecek derin bir soru.
Kurucularının Steem’i “ortalama kullanıcı için giriş kriptoparası” olarak tanımladıkları ve hedeflerinin kitlesel benimsenme (mass adoption) olduğu Akkağıt’tan okunuyor. Steem’in kendisinden önceki Bitcoin, Ethereum gibi blokzincir uygulamalarından ilk ve en önemli farkı, özü sabit içeriğin kitlesel erişime açık olması gösteriliyor. Örneğin bir Ethereum akıllı sözleşme (smart contract) içeriği veya Bitcoin alışveriş işleminde taraflara ilişkin veriler blokzincirinde şifrelenmiş olarak kaydedilirken, Steem sisteminde kayıtlı veri nesnesinin içeriğine erişim herkese açıktır. Bu sayede Steemit üzerindeki içerikler Steem blokzincirine değiştirilemez (immutable) olarak işlenir, kullanıcılar bu içerikleri görüntüleyebilir, paylaşabilir ve onlarla etkileşime girebilirler. Herhangi bir kişi içerik ve etkileşim akışını steemd.com üzerinden görüntüleyebilir. Neticede üretici içeriği sayesinde maddi kazanç ve/veya platform üzerinde etki gücü elde eder.
Steemit’te kazancın üç birimi var: STEEM cinsinden kriptopara, Steem Power (SP) cinsinden etki gücü ve dolara endeksli stabil kriptopara olan Steem Dollar (SBD). Konumuz sosyal ağlar olduğu için kriptopara ayrıntılarına girmeyeceğim. Burada sosyal bağlamda değinilmesi gereken konu Steem Power, yani kullanıcının sosyal ağdaki etki gücü. Bir kullanıcının SP büyüklüğü, Steemit’te yayımlanmış içeriklerle girilecek etkileşimlerde o içeriğe yapacağı etkinin büyüklüğüyle doğru orantılıdır. Daha çok SP’si olan bir kullanıcı, bir içeriğin üreticisine kazandıracağı para üzerinde daha etkilidir. Bu etki satın alınabilirdir. Steem’lerinizi Steem Power ile değiştirebilir, etki satın alabilirsiniz. Yani paranız varsa sözünüz geçer, sözünüzün içeriği çok da önemli değildir. Gerçek hayata ne kadar da çok benziyor, değil mi?
Steemit’in kullanıcı arayüzü gayet basit, temiz ve anlaşılır. Sol çerçevede konu başlıklarını içeren etiketler, üst çerçevede etkileşim bazlı içerik görüntüleme düğmeleri, sağ tarafta ise kişisel hesaba erişimler yer alıyor.
İlk bakışta içeriklerin birçoğunun kripto piyasası, Steem ekosisteminin kendisi ve istisnasız her sosyal ağda yaygın içerik tipleri olan fotoğraf, yemek ve gezi üzerine olduğu göze çarpıyor. Fakat hafife almamalı, zira biraz derinlere inince orijinal bestelerini paylaşan müzisyenler, ürettikleri resimleri pazarlayıp Steem karşılığı satan ressamlar, video işlerini paylaşan yönetmenler, kağıda yazdığı şiirlerin fotoğrafını paylaşan şairler, Steemit yaşam tarzının haberciliğini yapan magazinciler de bu içerik ekosisteminin paydaşları arasında görülüyor. Diğer taraftan, dil filtrelerinin olmayışı, karşınıza bir anda Çince bir paylaşım çıkarabiliyor.
Steemit kendi kullanıcı tipini ve kültürünü de yaratmış: Birçok içerik üreticisi Toronto, Barselona gibi kentlerde buluşmuş. Bir komünite haline geldikleri belli olan bu topluluklar birbirlerini destekliyor ve buluşmalardan içerikler üretiyor. Örneğin Barselona’daki üçüncü buluşmayı aktaran Flamingirl, kaleme aldığı blog yazısından 137 dolar kazanmış.
Kasım ayı sonunda PenguinPablo tarafından paylaşılmış Steemit istatistiklerine baktığımızda (bu paylaşımdan 4.12 dolar kazanmış görünüyor), günlük ortalama 50 bin civarında hesabın işlem (transaction) yaptığı söylenebilir. İşlem dediklerimizin arasında içerik yayımlama, yorum ve oylama sayılır. Arcange’in temmuz ayında yayımladığı kullanıcı raporunda (bu yayından 1.41 dolar kazanmış görünüyor) Steemit’in mayıs 2018 itibariyle toplam 1 milyon kayıtlı kullanıcıyı geçtiği okunuyor. Aynı analize göre günlük aktif kullanıcı sayısı 2018 haziran ayına kadar 60 bin civarında seyrediyor. Aylık aktif kullanıcı sayısı 2017 sonundaki boğa piyasasıyla pozitif korelasyon göstererek sert yükseliyor, fakat trendin 2018 başında ayı piyasasına dönmesiyle birlikte aktif kullanıcı sayısında düşüş göze çarpıyor.
Platform dağıtık sunucularda barındırıldığından biraz yavaş çalışıyor. Fotoğraflar için üçüncü taraflarla çalışan Steemit, metin içeriklerin tamamını blokzincirinin barındığı düğümlerde (node’larda) tutuyor. Benzer şekilde, platforma adanmış sunucular olmadığından Steemit video barındıramıyor. Steemit mobil uygulamaları da üçüncü taraflar tarafından yapılıyor, en yaygın kullanılanları taradığımızda karşımıza eSteem çıkıyor.
Bir Steemit çalışanı olan therealwolf’un son işten çıkarmalar üzerine paylaştığı yazıda (bu paylaşımdan 340 dolar kazanmış görünüyor) altyapı maliyetlerinin çok yüksek olduğundan dem vuruluyor. Aynı zamanda uzayan ayı piyasasının Steem fiyatını çok aşağılara çektiği söyleniyor.
Coinmarketcap verilerine göre Steem’in birim fiyatı bir sene öncesine göre dahi düşüşte. Tarihinin en yüksek fiyatına ulaştığı görülen 3 Ocak tarihinde Steem’in fiyatı 8 doların üzerindeyken an itibariyle 0.34 dolardan alıcı buluyor. Bu birim fiyatın %95 düştüğü anlamına geliyor. Steem’in pazar büyüklüğü de 2 milyar dolardan 100 milyon dolara kadar düşmüş. Bu da Steemit’in maliyetleri karşılamakta neden zorlandığını açıklıyor. İçeride kaç kişinin çalıştığını bilmesek de, çalışanların %70’ini çıkarmak hiç kolay olmasa gerek.
Serinin ilk yazısı: Giriş: http://sosyalkafa.net/2018/12/16/blokzinciri-tabanli-sosyal-aglar-1-giris/
Serinin üçüncü yazısı: Indorse: http://sosyalkafa.net/2018/12/27/indorse