Daha İyi Çevrimiçi Öğretim İçin İpuçları
Yazan: P. Kerim Friedman
Yazının orjinali burada
Ben bunu yazarken, Tayvan’daki kolejler pandemi başladığından beri ilk kez çevrimiçi öğrenmeye geçiyor. Bunun nedeni, geçtiğimiz yılın büyük bölümünde Tayvan’ın pandemiyi sınırda kontrol altına alabilmesiydi. Ancak geçen hafta, yerel iletimin ilk kez sürdürdüğüne işaret ediliyor. Hükümetin işleri tekrar kontrol altına alıp alamayacağı da henüz belli değil.
Aslında ilk kez şubat ayında çevrimiçi öğretime başladım. Bunun nedeni, Leiden Üniversitesi’nde “Tayvan Çalışmaları Başkanı” olarak görev yaparken, Tayvan’daki üniversitemden resmi olarak bir yıllık izinde olmamdı. Bu kadar geç müdahil olmak, arkadaşlarımdan rahatlıkla tavsiye isteyebileceğim anlamına geliyordu. Çünkü, çoğu zaten bir veya iki sömestr çevrimiçi öğretmenlik deneyimine sahiptir. Şimdi ilk kez online ders vermeye başladığımdan öğrendiklerimi sosyal medyada paylaştım. Gönderimin ne kadar popüler olduğunu görünce, biraz temizleyip burada da blogda paylaşmak istedim. Muhtemelen çoğu okuyucu bunu bir süredir yapıyor ve birçoğu sonbaharda yüz yüze derslere geri dönmeye hazırlanıyor olabilir. Ancak umarız bu liste (ve sonraki yorumlar) herhangi biri için bir referans kılavuzu olarak hizmet edecektir. Çünkü sistemin buna ihtiyacı var.
- Dönem başında anket yapın.
Öğrencilere öğrenme durumlarını sorun. Müdahaleci olmayın, ancak kurulumları veya ev yaşamları hakkında çevrimiçi öğrenmeyi etkileyebilecek herhangi bir şey paylaşmak isteyip istemediklerini sorun. Örneğin, internetleri yavaş mı? bilgisayarları eski mı? Kameraları kötü mü veya çalışıyor mu? Aileleri anlayışlı m? vb. Bu sorular, ankette isteğe bağlı bir soru olmalıdır. Ancak onlar bunları sizinle paylaşırsa öğrencinin durumu hakkında daha açık bilgi sahibi olabilirsiniz. Böylece, sizi bu süreçte nelerin bekleyeceğinizi de bilirsiniz ve gerekirse onlara yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, bir süredir bu tarzı deneyimleyen öğrencileriniz için, çevrimiçi öğrenmede neleri sevip sevmediklerini de sorabilirsiniz.
- Sınıf için gerçekten işe yarayan bir sohbet odası kurun.
Çoğu video konferans yazılımındaki ve “öğrenme yönetim sistemindeki” (LMS) sohbet özellikleri çok kötü tasarlanmıştır. Sadece sohbet için baştan ayarlanmış bir şeyi kullanmak sizlere ve öğrencilerinize çok yardımcı olur. Öğrencileriniz zaten WhatsApp gibi bir şey kullanıyorsa, ihtiyacınızı bununla gidebilirsiniz. Ancak öğrencilerin sevdiği Discord’u da kullanabilirsiniz. Ders sırasında programı açık tutun ve oturumunuz kapatıldığında bildirim gönderecek şekilde ayarlayın.
- Bir belge paylaşın.
Artık Google Dokümanlar veya Dropbox Paper, Notion vb. gibi birden fazla kişinin aynı anda bir belgeyi düzenlemesine izin veren bir dizi uygulama var. Bir tane açın ve her ders için sınıfla paylaşınız. Ders notlarınızı oraya yüklemenizi ve ardından öğrencilerin bu konuda yorum yapmalarını veya ilerledikçe kendi notlarını eklemelerini istemenizi önerebilirim. Bunu bir powerpoint sunumuna ek olarak kullanabilirsiniz.
- Sohbet odalarını kullanın. (Breakout Rooms)
Kendi anketimde öğrencilere çevrimiçi öğrenmeyle ilgili en nefret ettikleri şeyin ne olduğunu sorduğumda, diğer öğrencilerle etkileşim eksikliği olduğunu söylediler. Her dersten sonra sohbet odalarını kullandım ve kendi aralarında tartışmalarını, düşüncelerini aktarmalarını sağladım. Bir konu hakkındaki yorumlarını ve belge paylaşımlarını da sınıf için sohbet odasına yazmalarını sağladım.
- Öğrencilerinizle birebir görüşmek için zaman ayırın.
Öğrencilerinizle bire bir zaman geçirmeye çalışın ya da büyük bir sınıf ise küçük gruplar şeklinde ayırarak iletişime geçin. Bu, her şeyin çevrimiçi olmasına rağmen öğrencilerinizi daha iyi tanımanızı sağlar. Ki bu başlangıçta planlamadığım bir şeydi, ancak öğrenciler ankette bunu istediler.
- Öğrencilerin çevrimiçi bir günlük tutmasını sağlayın.
Öğrencileri birbirlerinin günlüklerini okumaya ve yorum yapmaya teşvik edin. Bu, çevrimiçi öğrenmede genellikle eksik olan bir paylaşılan deneyim duygusu yaratmaya yardımcı olacaktır.
- Her dersin sonunda öğrencilerinize zaman ayırın.
Bu, insanlara ofis saatlerine kaydolmak zorunda kalmadan sizinle hızlı bir toplantı yapma şansı verir. Son öğrenci çıkış yapana kadar gitmeyin.
- Her derse bir müzik videosu ile başlayın.
Herkes sizin derse giriş yapmanızı beklerken güzel bir şeyler parça çalın. Güzel müzikler ayarlıyorsanız, öğrencileriniz özellikle bu kısmı kaçırmamak için derse erken giriş yapmak isteyecektirler.