Görkhan Kormaz’ın Can Semercioğlu ile yaptığı görüşme, ilk defa SosyalKafa’da yayınlanıyor.
14 Mayıs 2023’te yapılacağı açıklanan cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlere günler kala basında ve özellikle de sosyal medya platformlarında dezenformasyonun zirveye çıktığı dönemleri yaşıyoruz. Benzer durum ABD’deki seçim kampanyalarında da yaşanmıştı. Adayları itibarsızlaştırmak için dezenformasyon kampanyalarına başvurulurken parayla yaptırılan çevrimiçi siyasi reklamlar ABD seçimlerinde daha ön plana çıkmıştı. Bu noktada dezenformasyonun kaynağına, politik seçimlere etkisine ve medya organizasyonlarının yapabileceklerine odaklanan NLTR Research Hup kapsamında Dr. İpek Z. Ruacan tarafından hazırlanan, “Demokratik Süreçler Bağlamında Dezenformasyon Yasası” başlıklı rapor önemli bir kaynak. Ekim 2016’da kurulan doğrulama platformu Teyit ise 2023 seçimlerine giderken siyasetçilerin mitinglerde, televizyonlarda ve sosyal medya platformlarında yer alan beyanatlarını sistematik şekilde analiz etmeye başladı. Dezenformasyonun politik seçimlere yönelik etkisini doğrulama platformu Teyit’in iletişim sorumlusu Can Semercioğlu’na sorduk.
Dezenformasyonun kaynağı nedir?
Yanlış bilgi sorunu yalnızca internette var olan ve orada kalan bir sorun değil, kişilerin gerçek hayatlarını da etkileyen bir sorun. İnternette yanlış bilgiyle karşılaşan biri kendisine fiziksel, maddi veya başka türlü zarara yol açabilecek kararlar alabilir, dolandırıcılığa maruz kalabilir veya hedef gösterilebilir. İnternetin yakın tarihinde yanlış bilgi sebebiyle hedef gösterilen ve hayatı kararan insanların sayısı azımsanamayacak kadar çok.
Öte yandan iş seçimlere geldiğinde yanlış bilginin kaynağı yalnızca sosyal medya ve internette yayılan yanlış bilgiler değil, doğrudan siyasetçilerin kendisi de olabiliyor.
Dezenformasyon politik seçimlere nasıl etki ediyor? Doğrulama platformu Teyit siyasetçilerin de konuşmalarını teyit etmeye başladı bu konudaki gözleminiz nedir?
Seçim yaklaştıkça siyasetçileri her zamankinden daha çok televizyonlarda, sosyal medyada ve miting alanlarında görmeye başlıyoruz. Teyit olarak geçmişteki tecrübelerimiz yanlış bilgiyi siyasetçilerin de yayabildiğini gösteriyor. Siyasiler demeçlerinde kimi verileri olduğundan daha düşük ya da daha yüksek söyleyebiliyor, çarpıtabiliyor veya konuyu esas bağlamından çok uzakta verebiliyor. Peki tüm bunlarla, siyasetçilerden duyduğu yanlış bilgilerle sandık başına gitmeyi kim ister? Muhtemelen hiç kimse. İşte herkes seçime giderken doğru bilgiyi referans alabilsin, yanlış bilgilerden sakınabilsin diye Teyit olarak siyasetçilerin demeçlerini incelemeye ağırlık vermeye başladık.
Türkiye’den ve yurt dışından 27 farklı kurumda seçimler, kamuoyu araştırmaları, seçmen tercihleri, söylem analizi, medya, gazetecilik ve teyitçilik alanında çalışan 31 uzmanın görüşleriyle geliştirdiğimiz metodoloji doğrultusunda siyasetçi demeçlerini inceliyoruz. Uzmanların katılımıyla hazırladığı metodoloji ışığında Teyit, siyasi parti liderlerinin, parti sözcülerinin, gündemde etki yaratan ve Twitter’da 2 milyonu aşkın takipçisi olan aktif siyasetçilerin demeçlerini takip ediyoruz. Demeçlerde yer alan bilgileri açık kaynaklarla inceliyoruz.
Şimdiye kadar incelediğimiz siyasetçi demeçlerinde son bir bir buçuk yılda hayatımızı etkileyen bir konu olan ekonominin başı çektiğini görüyoruz. Ekonomiye dair verilerin, milli gelir, kiralar, asgari ücret gibi konuların ön plana çıktığına tanıklık ediyoruz. Haliyle ekonomi ana gündem olunca siyasetçi demeçlerinde bu konuda yanlış bilgilerin yayılması şaşırtıcı değil.
Bununla birlikte siyasetçilerin seçmenlere aktardıkları bilgilerde daha şeffaf, paylaştıkları yanıltıcı bilgilerde ise hesap verebilir konuma gelmesini hedefliyoruz. Bu yüzden web sitemize yerleştirdiğimiz hikaye alanında bulunan “Siyasetçiyi uyar” butonu ile kullanıcılarımızın siyasetçileri verdikleri yanıltıcı bilgileri düzeltmesini talep etmelerini sağlıyoruz.
Gazeteciler ve medya kuruluşları siyasetçilerin yarattığı dezenformasyona karşı ne yapabilir?
Gazeteciler ve medya kuruluşları siyasetçi demeçlerine ilişkin yanlış bilgilere karşı yapabilecekleri ilk şey demeçlerde yer alan bilgilerden şüphe etmek. Özellikle radikal, beklenmedik ve abartılı hissettiren verilerle karşılaştıkları zaman duraklamak. Bununla birlikte herkesin ulaşabileceği kimi veriler ve açık kaynaklar üzerinden siyasetçilerin sunduğu bilgilerin doğruluğunu sınayabilirler. Ayrıca teyit.org‘a girerek yaptığımız incelemeleri takip edebilirler. Gazeteciler siyasetçilerin demeçlerine ilişkin yaptıkları haberlerde siyasetçinin demeci kadar doğru bilgiye de yer vererek okurlarının, izleyicilerinin, dinleyicilerinin yanlış bilgiye maruz kalmalarının önüne geçebilirler.
Gökhan Korkmaz Lisans eğitimini Beykent Üniversitesi İletişim Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümünde tamamladı. Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisansını “Türkiye’de Basın Özgürlüğü (2002-2017)” başlıklı teziyle bitirdi. Akademik çalışmaları kapsamında kitap yazdı. Gazeteci.