Gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirme ve gerçekleri ortaya çıkarma misyonuyla hareket eden bir meslek dalı olarak bilinir. Ancak yakın zamanda etik ilkelerin ihlali mesleğin güvenilirliğini ve itibarını ciddi şekilde tehdit eden bir sorun haline geldi. Gazeteciler veya medya kuruluşları başka bir meslektaşının ya da kuruluşun özgün haberini, kaynak göstermeden veya izin almadan kendi haberi gibi sunmaya başladı.
Öncelikle gazetecilik endüstrisindeki en başlıca sorunlardan biri dijital platformlarda gazetecilik faaliyeti yürüttüğü iddia edilen kimi hesaplar tarafından kaynak gösterilmeden gazetecilere ait özel haberlerin yayımlanıyor olması. Bu yaklaşım gazetecilik etiği açısından tartışmalıdır.
Diğer bir sorun da bir muhabirin saha çalışmasıyla ortaya çıkardığı bir hikâyeyi başka bir yayın organının, kendi muhabirinin çalışması gibi sunması. Bu durumda etik kurallara aykırıdır.
Ayrıca haber hırsızlığı yalnızca metinle sınırlı kalmamakla birlikte görsel içerikleri de kapsıyor. Judy Muller’in 2006 yılında Nieman Reports’ta yayımlanan makalesinde, bir grup gazetecilik öğrencisinin News21 projesi kapsamında ürettiği özgün bir haberin, Buzzle.com adlı bir internet sitesinde neredeyse birebir kopyalanarak yayımlandığı anlatılmıştır. Öğrenciler bu durumu “intihale çok yakın” olarak nitelendirmiş ve haberde kullanılan fotoğrafın dahi yanıltıcı olduğunu belirtmiştir.
Türkiye’de de benzer sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle Türkiye’de medya kuruluşlarında çalışan kimi gazeteciler yurt içinde veya yurt dışında YouTube üzerinden yayın yapan gazetecilerin haberlerini çalarak özel haber olarak yayımlamaktadır. İleriki dönemde bunun güncel örneklerini elbette yazacağım.
Ancak gazetecileri bir genç meslektaşları olarak Society of Proffesional Journalists (SPJ) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan gazetecilik etiğine dair temel ilkelere uymaya davet ediyorum. Gazeteci, bir başkasının emeğini kendi eseri gibi sunamaz.
Gazetecilere etik konusuna yönelik eğitimlerin artırılması gerektiğini savunuyorum. Özellikle genç gazetecilere yönelik kaynak gösterme ve özgün içerik üretme pratiklerinin öğretilmesi için atölyeler düzenlenmelidir.
Öte taraftan bir genç muhabirin araştırma sürecinde hangi bilgilerin “ortak bilgi” sayılabileceği, hangilerinin ise mutlaka kaynak gösterilmesi gerektiği konusunda karar verebilmesi içinde güncel rehberler hazırlanmalı.
Son olarak haber çalma meselesi kamuoyunun medyaya olan güvenini de sarsar. Haber odalarında editöryal denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi de lazım. Kurumlar çalıntı haber iddialarına dair hızlı ve şeffaf bir şekilde yanıt vermelidir. Ayrıca kurumlar gerekirse düzeltme yayımlamalıdır.



