Büyüyen her şeyin kendi içinde çeşitlendiği gerçeğini göz önünde bulundurarak, dijital iletişim devrinde de metin tabanlı içerik ve mesajların giderek azalacağını ön görmek çok da zor olmasa gerek.
Sürekli hız arttıran tüketim kültürüyle beraber geldiğimiz noktada; artık görsel içeriğin egemen olduğu Instagram, Snapchat gibi mecraların diğer mecralara oranlar daha çok kullanıldığı gerçeği kesinlikle yadsınamaz.
Facebook, yüksek bütçeli yatırımlarla birlikte yenilikçi yapısından kesinlikle taviz vermeyerek; yaptığı yeniliklerle büyüyen bu “Canlı Yayın'” pazarında kendisine pazar payı yaratmaya çalışıyor ve nitekim başarıyor.
Hali hazıdaki hizmetlerden kendini farklılaştırmaya çalışan Facebook: Kendisini Periscope gibi aynı hizmeti sağlayan uygulamalardan ayırmak amacıyla özelleştirme yoluna giderek, genel yayın felsefesine ek olarak belirli gruplar ve çevreler için yayın yapabilme özelliğini öne çıkarıyor. Bununla beraber yayın anında daha önce genişletilen çesitli emojilerle video hakkındaki görüşlerinizi geniş bir yelpazede ifade edebiliyorsunuz.
Facebook verilen tepkilerin gerçek zamanlı olacağını ve ardından çabucak yok olacağını söylüyor. Yayıncılara bu şekilde insanların anlık hareketlere verdikleri anlık tepkileri ölçme imkanı vereceklerine inanıyorlar.
Ayrıca estetik faktörüde unutulmamış, aynı Instagram’da ve Snapchat’te olduğu gibi filtreler ile yayınınızı farklı renklerle ya da yazılarla yapabiliyorsunuz.
Dikkat çeken özelliklerden bir diğeri ise: Seçtiğiniz insanlara yayınınıza başlarken bildiri göndererek, yayınınızın başladığına dair bilgilendirebilmeniz. Bana kalırsa bu aynı zamanda dijital pazarlamada da çığır açabilecek bir nokta. Hedef kitle ile kuralabilecek daha samimi ve derin ilişkilerle bir nevi müşteri sadakati yaratılabilir veya alıcıya kendini özel hissettirerek kendinizi diğer markalardan farklı bir noktaya konumlandırabilirsiniz.
Son olarak bu işin bir de sosyal yönünden bahsetmek gerektiğine inanıyorum. Bu özelliğin yeni medya aktivizmine getireceği çok boyutluluk da “Canlı Yayın” modelini çekici kılacak getirilerden bir tanesi. Facebook geliştirdiği harita modeliyle lokal mücadelerin global anlamda görünürlük kazanmasının önünü açıyor. Mesela harita üzerinden Kenya’dan Amerika’ya tıkladığınız her bir yerde ki yayınları görebiliyorsunuz. Bu durum sosyal-lokal-mobil üçlemesi için de büyük önem taşıyor
Konvansiyonel medyanından iktidar tekeliyle tıkandığı noktalarda her bir bireyin, anında birer yayın kuruluşuna dönüşebiliyor olması, yurttaş gazetecilikten, aktivist hareketlerdeki haber akışı ihtiyacına kadar birçok alanda efektif bir niteliğe sahip olacak gibi gözüküyor. Videolar için ayrı bir timeline hazırlama söylentileri bile şimdiden internette mevcut.
Siz de geç kalmadan bu özelliği kurcalamaya başlayın derim. Malum, birini öğrendim derken yeni bir şeyle karşınıza gelebiliriz.
Yorum ekle