Çeviri: Yağız Dizdar
Orijinal metin/ kaynak: Social media has become the main driving force for change in diplomatic communication
Sosyal Medya Diplomasi İletişimindeki Değişimin Arkasındaki İtici Güç Oldu
Farklı ülkelerin dışişleri bakanlıklarına Dijital Diplomasilerini sorduk. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi tarafından kaleme alınan bir yazıyı sizlere sunuyoruz.
Yüzyıllardır süregelen alışkanlıklar son 10 yıldan az bir sürede etkilerini yitirmeye başladı. Diplomasi dilindeki tarafsızlığı ve sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte bunun nasıl hiç olmadığı kadar dobra bir hale geldiğini düşünün.
Dünya küçülüyor. Bugün gezegenin 3’te 2’si internet kullanıyor ve açıkça görülüyor ki bir zorluk olan yerde aynı zamanda bir fırsat doğuyor. Artık fiilen dünyanın herhangi bir noktasıyla doğrudan iletişime geçebiliyoruz. Üstelik bu sadece Twitter ve Facebook’tan ibaret değil. Instagram, WhatsApp ve Snapchat gibi diğer platformlar da diplomasi duvarlarında çatlaklar bırakmaya başladı. Her birinin hâlâ kendine özgü tınısı ve mesaj iletme yöntemi var. Bu ağlardan her birinin kendine özgü yaşamı var ama bir zamanlar sosyal medya platformlarını birbirinden ayıran kurallar ve ürünler artık birbirlerine daha entegre olmuş vaziyette. Bugün, video paylaşımı ve fotoğraf düzenleme özellikler her yerde mevcut. Sosyal medya ilişkilendirilmesinin en temel aracı olan hashtaglerin kullanımından bahsetmiyoruz bile.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Sosyal Medya Ağını Nasıl Takip Ediyor?
Sosyal medya canlı ve hareketli bir habitat ve sürekli gerçekleşen değişimlerle birlikte onu takip etmek oldukça zorlaşıyor. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi’nin Stratejik İletişim Ekibi, en güncel trendleri takip etme konusunda, Başkan Yardımcısı Federica Mogherini’nin çalışmalarının maksimum görünürlüğe ulaştırılmasında ve Avrupa Birliği’nin dış hareketleri hakkındaki en son haberlerini takip etme konusunda kilit bir rol oynuyor. 2 yıl önce infografiklerimizi kendimiz üretmeye başladık. Bir yıl sonra görüntülere ve fotoğraflara daha çok odaklanmaya başladık. Şimdi ise videolar ana sayfamızda daha çok yer kaplıyor. Hiç olmadığı kadar çok uyum sağlamalı, değişimleri benimsemeli ve hızlı öğrenmeliyiz.
Tüm dünyadaki Avrupa Birliği Delegasyonlarının desteğiyle birlikte ABDİS, Avrupa ve 3. Dünya Ülkeleri’ndeki özellikle genç nüfusla diyalog kurup karşılıklı anlayış sağlamak adına sosyal medya bağlarını güçlendiriyor. Gelecek nesil karşılıklı diyaloglar kurmaya ve dinlemeye hazır. Bu da zor zamanlar ele alındığında çok elzem bir durum oluyor ve bu potansiyeli olabildiğince iyi değerlendirmeliyiz. Federica Mogherini’nin çalışmalarını ve AB tarafından finanse edilen günlük operasyonlar sayesinde hayatları olumlu yönde etkilenen insanları duyurmak için çalışıyoruz. AB’nin diğer ülkelerdeki imajını geliştirip, bilgi kirliliğini ve radikalize olmayı engellemeyi hedefliyoruz.
Facebook ve Twitter hâlâ en çok tercih ettiğimiz sosyal medya platformları. Bu iki platformun kapsamı hâlâ çok büyük ve başka hiçbir platform ulaşmayı hedeflediğimiz tüm stratejik kitlelerden 1.6 milyar kişiye ulaşabilmemizi sağlayamıyor. İkincisi ve daha da önemlisi ise, Facebook ve Twitter kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre hızlıca gelişmeyi sürdürüyor. Diğer platformlarla kıyaslandığında en yüksek seviyede etkileşimi ve farklı içeriği bu iki platformda görebiliyoruz.
Geçtiğimiz Ocak ayında, son derece tarihi bir olayı çok hızlı ve etkili biçimde Facebook ve Twitter’da kısa bir video yayınlayarak duyurmayı başardık. İran’la yapılan nükleer anlaşmasının duyurusu milyonlarca izleyiciye ulaştı. Bugüne kadar sosyal medyada yaptığımız en başarılı paylaşım buydu. Sadece aldığı beğeni, yorum ya da paylaşım sayısından ötürü değil, aynı zamanda da tarihi bir diplomatik olaya denk gelmesi önemliydi. Bundan daha tatmin edici ne olabilir ki?
ABDİS’in kapsama alanı sadece genel merkezden yönetilen sosyal medya hesaplarıyla sınırlı değil. Hedefimiz, dünyanın her tarafındaki 139 delegelik ve ofislerimizdeki sosyal medya angajmanını destekleyerek, sahip olduğu potansiyel aracılığıyla, AB mesajlarını başka türlü ulaşılamayacak stratejik dinleyici kitlesine ulaştırmak.
Halihazırda 56 AB Elçisi Twitter’ı profeyonel olarak kullanıyor. 2011’de 5 olan aktif Facebook kullanıcısı olan delege lik sayısı 123’e çıktı. 82 delegelik de Twitter kullanıyor. İlgili içeriğe göre YouTube ve Instagram kullanımı da gittikçe artıyor. Delegelikler olarak hep birlikte nasıl daha iyi olabileceğimizi öğreniyoruz. Sosyal medya kullanım külliyatımız toplanarak bölgesel Stratejik İletişim seminerlerinde çalışanlara sunulan önerilere ekleniyor. Bu seminerler temel prensipleri oturtmak için büyük fırsat teşkil ediyor: yerel kitlenizi iyi tanıyarak delegeliğin sosyal medya stratejisini buna göre dizayn edin; nelerden hoşlanıyorlar?; dikkatlerini ne çekiyor?; hangi dili konuşuyorlar?; öncelikleri neler?; AB deyince akıllarına ne geliyor?
İster konuk oldukları ülkelerde akıllı telefonla güneşin batışını fotoğraflıyor olsunlar, isterlerse yerel kültüre gönderme yapsınlar. Resmi olmayan etkileşim de aynı oranda önemli. Birçok elçi ve delegelik doğru dengeyi sağlayarak yerel kitleyle bağ kurdular. Bunu da politikaları daha kişisel bir dokunuşla ileterek başardılar. Örneğin, Afganistan’daki AB Elçisi’nin #ee hashtagiyle paylaştığı ülkenin sanatsal fotoğrafları ve farklı insanları, elçinin kapsama alanını gözle görülür biçimde artırdı. Yerel kitlenin sempatisini kazandı ve siyasi mesajların görünürlüğünü artırdı. İçinde bulunduğu kültürün yerel değerlerine saygılı olarak Twitter aracılığıyla insanlara ışık tutan AB Elçisi, insan iletişiminin temelindeki en önemli etmene dokunuyor: duygular. Yarattığı etkileşim bizim için sayılardan daha değerli bir ölçü birimi.
Ekibimin çalışmalarıyla ve sosyal medyadaki başarılarımızla gurur duyuyorum. Kapsama alanımız gitgide daha da büyüyor. Kullandığımız platformların sayısı artıyor ve en güncel trendleri ve teknolojiyi takip edebilmeye gittikçe daha da çok alışıyoruz.
Tüm bunların hepsinde Federica Mogherini’nin Dijital Diplomasi’ye olan sarsılmaz kişisel desteğini görüyoruz. AB’nin baş diplomatı sosyal medyanın gücüne inanlardan biri ve kendisi de Twitter’ı çok sık kullanıyor. Bizi de işimize devam etmemiz konusunda teşvik ediyor. En tepeden aldığımız bu destekle birlikte ABDİS’in sosyal medya stratejilerini geliştirme konusunda daha da hırslı olacağız.
Yorum ekle