Çeviri: Emir Sevin
Orijinal metin/ kaynak: The 8 most overlooked mobile app usability issues (and how to fix them)
Müşterinizin mobil deneyimini gerçekten kusursuz bir hale getirmek için uygulama ilk açıldığı andan çıkışa kadar her şey eksiksiz çalışmalıdır. Mobil bir cihazdaki navigasyon kadar basit bir şeyi bile gözden kaçırmak, ödeme yapan bir müşteri veya çıkmaz sokak anlamına gelebilir.
Genç Girişimciler Konseyi’ndeki sekiz girişimciden, deneyimlerinden yola çıkarak en çok gözden kaçırılan –ve çoğunlukla kolaylıkla düzeltilebilen– mobil uygulama kullanılabilirlik sorunlarını paylaşmalarını istedim. Cevapları aşağıdaki şekildedir.
1. Android için özelleştirme yapmamak
Android ve IOS son derece farklı platformlardır. IOS uygulamanızı Android için çoğaltmak tek başına yeterli değildir. Android tamamen kendine özgü programlama seti, dizayn ve kullanıcı arayüzeyi ile birlikte gelir. Mesela IOS’ta Android’teki gibi “geri” tuşu yoktur.
Bunu aklınızda tutarak uygulamanızı Android deneyimi kapsamında ayarlayın ki kullanıcılarınız sezgisel bir şekilde etkileşimde olabilsin. Aynı zamanda Android’in bölünmüş pazarından kaynaklanan zorlukları da anlamalısınız. Siz uygulamayı her telefon modelinde en uygun şekilde çalışacak hale getirmedikçe Android uygulamanız Samsung S6’da çalışırken HTC One’da çalışmayabilir.
Sinir bozucu olsa da uygulamanızın en yaygın Android akıllı telefon modellerinde en uygun şekilde çalıştığından emin olmak için fazladan sermaye harcamak isteyeceksiniz.
— Andrew Thomas, SkyBell Video Doorbell
2. Uygulamanın ilk açılış aşamasının ciddiye alınmaması
Eğer yeni müşterilerin etrafta dolaşmasını istiyorsanız, müşterilerin uygulamanızla ilgili neyin ilgi çekici, alakalı ve benzersiz olduğunu ilk birkaç ziyaretlerinde ya da uygulamaya ilk giriş evresindeyken keşfetmelerini sağlamalısınız. Eğer onları ilk haftalarında geri dönmeye ikna edemezseniz muhtemelen müşterileri temelli kaybedeceksiniz. Müşterilerin dikkati için yarışan çok fazla şey var. Hatta araştırmalar gösteriyor ki eğer App Store’da iyi bir uygulama olarak listelenmediyseniz kullanıcılarınızın yüzde 80 ila 90’ını kaybedebilirsiniz. İnsanları tutmak için yeni müşterilerin ilk haftasında, uygulamanın açılması anına odaklı yollanan bildirim iteleme bir yol olabilir. Bu tarz uyarıların iki ayda akılda kalıcılığı yüzde 71 oranında arttırdığını öğrenmiş bulunmaktayız.
— Mark Ghermezian, Appboy
3. Bilgi mimarisi ve navigasyonuna odaklanmamak
Bilgi mimarisi ve ziyaretçilerin uygulamada dolanırken izledikleri yol, karar veren ekiplerin yapabileceği en önemli kullanıcı deneyimini oluşturmaktadır.
Bir kullanıcı uygulamaya girdiğinde uygulamayı nasıl kullanacağını anlaması gerekir ki kolaylıkla ve tekrar tekrar kendilerinden beklenenleri yapabilsinler: ödeme yapmak, oyun oynamak vb. Uygulama geliştirme ekipleri harika özellikler yaratıyorlar fakat çoğunlukla her şeyi nasıl uyumlu bir şekilde düzenleyeceklerini kaçırıyorlar. En uygun yapı üzerinde vakit harcayacaklarına kullanıcı gözünde bir anlam ifade etmeyen bir sürü link ve tuş ekliyorlar. Bu durum kullanıcıları uygulama içindeki yerlere nasıl gittiklerini hatırlamaya çalışmak zorunda bırakıyor ve maalesef hatırlayamadıklarında da gidiyorlar ve geri gelmiyorlar.
— Michael Saffitz, Apptentive, Inc.
4. Kolaçan etme aşamasını basitleştirmemek
Bir şeylere mobil olarak bakıp çıkmak çok sancılı. Adresini, mail adresini yazman, doğru ürünü seçtiği onaylaman gerekiyor küçücük bir ekranda. Bunu olabildiğince kolaylaştırın; seçenekleri eleyerek ya da Facebook ile girişi yükleyerek. Kayda değer bir yol olarak hesap açmayı sorunsuz bir hale getirin ki insanlar sepetlerine kolaylıkla erişebilsin ve ödemeyi sonradan bilgisayarlarından tamamlayabilsinler.
— Aaron Schwartz, Modify
5. Kullanıcı testi ve feedback eksikliği
Konu mobil uygulamalara geldiğinde şirketlerin en çok gözden kaçırdığı kullanılabilirlik sorunu, kendi şirketleri dışındaki kullanıcıların uygulamayı test etmemesidir. Mesela anketler gibi nitelikli ölçütlerle şirket dışı kullanıcılardan feedback alınmalı ve ihtiyaçlar ve kullanılabilirlik engelleri belirlenmelidir.
Buna ek olarak, eye tracking ve “click” takibi çalışmaları, kullanıcıların nasıl uygulamayı gözden geçirdiğine ve uygulama içerisinde nerelerin dikkat çekip nerelerin dikkat dağıttığına dair içeriden bir bakış sağlayabilir. Bunu analitik sonuçlardan gelen nitelikli veri ile birleştirin. İdeal dizayn ve deneyimi belirlemek için A/B ve çok değişkenli deneme yazılımı kullanan ara yüzey varyasyonlarını test etmeye başlayın.
— Nick Chasinov, Teknicks
6. Yatay ve dikey uyarlamaların ikisinin birden desteklenmemesi
Geçtiğimiz altı yılda müşterilerimizi çoğu yatay uyarlama desteğini düşünmemişti. İyi bir uygulama, en iyi kullanılabilirlik ve kullanıcı deneyimi için, hem yatay hem dikey moda uyum sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Her mobil uygulama bu iki modun başarılı kullanımı için uygun kullanıcı arayüzeyi/kullanıcı deneyimine sahip olmalıdır. Uygulamadaki bazı ekranların yatay kullanım için tasarlanırlarsa daha iyi görüneceklerini ya da dikey modun telefonu tek elle tutmayı nasıl daha kolay bir hale getirdiğini düşünün. Gözden kaçırılan son derece basit ve önemli bir konu.
— Piyush Jain, SIMpalm
7. Çok fazla aşama içermesi
Ben telefonumda hiçbir şey tuşlamak istemiyorum. Yani ihtiyacınız olmadıkça bana adresimi sormayın. Eğer Facebook, Google veya başka bir hesap ile kayıt olabiliyorsam benden e-mailimi yazmamı istemeyin. Eğer tek tuşla ödeme seçeneği önerebiliyorsanız beni kredi kartımı çıkarmak durumunda bırakmayın.
Ne kadar az etap, sayfa, tuş ve alanı tamamlamam gerekirse o kadar iyi. Kullanıcıdan bir şey beklenen her durumda onların hayatlarını daha kolay hale getirecek bir alternatif var mı diye kontrol edin. Kullanıcınızdan beklediğiniz her eylemi aşmaları gereken bir engel olarak değerlendirin. Daha az engel oldukça bitiş çizgisine o kadar yaklaşırlar.
— Nicolas Gremion, Free-eBooks.net
8. Meşguliyet döngüsünü sağlamlaştırmamak
Çoğu şirket müşterinin uygulamalarını anlayacağını ve uygulamayı doğru bir şekilde kullanacağını, uygulamanın olumlu bir kullanıcı deneyimi ve yüksek bağlılık yaratacağını varsayıyor. Maalesef konumuz böyle bir şey değil.
Kullanıcılarınızın uygulama ile, onların “başarılı” sayacakları şekilde nasıl meşgul olacaklarını dikkatlice planlamanız gerekiyor. Bu, örneğin, uygulamanın ilk açıldığı anla veya kullanıcı deneyimi dizaynı ile yapılabilir. Bu döngüyü sağlamlaştırmak kullanıcının bu durum bir alışkanlık haline gelene kadar tekrar tekrar geri gelmesini sağlayacaktır.
— Nicolas Gremion, Free-eBooks.net
Yorum ekle