Sosyal Fayda Zirvesi’nden Notlar

80’i aşkın ülkede gerçekleşen Social Good Summit‘in Türkiye ayağı 29 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşti. Türk Telekom ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı‘nın ev sahipliği yaptığı Sosyal Fayda Zirvesi’nde, gelişen dijital dünyanın daha eşit bir dünya yaratmamıza nasıl yardımcı olabileceği konuşuldu. Sosyal Fayda Zirvesi dünyada 7., Türkiye’de 4. kez gerçekleştiriliyor.

2030’da nasıl bir dünyada yaşamak istiyoruz, sorusuna cevap olarak gelen tweetlerle #2030Now hashtagi, etkinlik başladıktan kısa süre sonra TT oldu.

6 saat gibi kısa bir sürede 30’a yakın panel gerçekleştirildi ve 60’a yakın konuşmacı ağırlandı. Konuşmacılar arasında sivil toplum kuruluşları, iş, medya, moda, akademi ve spor dünyasından isimler bulunuyordu.

Türk Telekom’um sosyal sorumluluk projelerinden “Tablolar Konuşur, Engeller Yok Olur” sergisinin ilk fazı ziyaretçilere sunuldu. Sergide Van Gogh,
Leonardo Da Vinci, Ahmet Hamdi Bey gibi sanatçıların dünyaca ünlü eserleri sesli betimlemeleriyle birlikte yer aldı. Proje kapsamında önümüzdeki aylarda 20’den fazla eser sanatseverlerle buluşacak.

Sosyal fayda kapsamındaki pek çok farklı konunu ele alındığı zirvede online katılım gösteren konuşmacılar da vardı. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanıyla canlı yayında FaceTime görüşmesi yapan Hande Fırat, zirveye FaceTime ile katıldı. Genç mucit Elif Bilgin de görüntülü konuşma ile deneyimlerini ve iyi dileklerini paylaştı.

Olağanüstü hızlı ve yoğun geçen zirvede SosyalKafa notları yakalayıp derledim.

Öncelikle 2015’in Eylül’ünde 193 dünya liderinin desteklediği Sürdürülebilir İlerleme İçin 17 Hedef’i sıralamakta yarar var.

İklim değişikliğine karşı yapılan acil çağrının 13. sırada yer alması biraz ürkütücü olsa da genel çerçevedeki iyi niyetli yaklaşım umut verdiğini
söyleyebiliriz.

Zirvenin Öne Çıkan Konuşmacıları
Özellikle iki konuşmada dijital yerliler için pratik bilgiler bulunduğunu düşündüm.

İlki Sosyal Fayda İçin Mobil Gazetecilik panelinde üzerinde durulan içerik biçimi ve medya – STK işbirliği önerileriydi. Al Jazeera’dan Şükrü Oktay Kılıç ve Başak Çubukçu Sulanç yeni medyada hakim içerik türü olarak sosyal videonun yükselişine değindiler. İdeal video içerik 1-2 dakika arası sürüyor, haber metni sosyal medyaya uygun biçimde tekrar yazılıyor. Başak Çubukçu en başarılı haberlerini iPhone 6 cihazıyla çekmiş. Yaygınlaşmış teknolojinin profesyonel içerik üretme imkanı sağladığını bu şekilde kanıtlamış oldu.

iPhone’la çekilen Konya’nın “deli” kızı  haberinde, kentin simgelerinden biri haline gelmiş ve herkesin deli gözüyle baktığı Sultan Özcan yer aldı. Toplum ve akıl sağlığı ile kadına yönelik şiddet konularında herkesin gözünün önünde olup da kimsenin bilmediklerini dört dakikada anlatabildi Başak Çubukçu.

Panelde değinilen bir diğer önemli nokta medya ve STK işbirliklerinde teknik bilgi aktarımı, yeni bir dil oluşturma konusunda önemli avantajlar sağlanmasıydı. Örneğin bir STK’nın detaylı teknik bilgi içeren 100 sayfalık raporu, medya kurumunun içerik ortaklığıyla kısa sürede ve kolay anlaşılır hale gelebiliyor. Böylece geniş kitlelere ulaşıp daha büyük fayda sağlanıyor.

Zirvedeki bence en başarılı konuşmalardan biri Hindustan Times’tan Yusuf Omar’a aitti. Derinlerdeki Gerçekler: Karanlık Taraf ile Snapchat başlıklı sunumunda gençlerin eğlence aracı olarak görülen Snapchat’i hikaye anlatımlı
gazeteciliğe nasıl uyarladığını anlattı. Hindistan’da cinsel şiddet  mağdurlarının haberlerde yüzleriyle yer alması yasak. Yüzleri  bulanıklaştırılarak verilen mağdurlar kimliksizleşiyor ve ifadeleri  kayboluyor. Ancak Snapchat filtreleriyle gözlerini, ağzını, bazı yüz  ifadelerini seçebildiğiniz halde kişinin kimliğinin belirlenmesi mümkün olmuyor. Cinsel şiddet mağdurlarıyla Snapchat filtrelerini kullanarak röportajlar yapmış Yusuf Omar. Kadınlar kendi filtrelerini seçmişler ve kimlikleri çekimden çok sonra bir stüdyoda değil, bizzat röportaj anında gizlendiği için kendilerini güvende hissetmişler.

Snapchat üzerinden canlı olarak paylaştıkları Punjab’da uyuşturucu bulma macerası da epey ses getirmiş.

Son zamanlarda narsistlikle ya da kişilik bozukluğuyla ilişkilendirilen selfie’yi de temize çıkarıyor ve Selfie Gazeteciliği” kavramından bahsediyor. Ona göre artık kamerasını nesneye çevirmiş bir video-haber üreticisi yok. Selfie yoluyla kendi hikayesini anlatan nesneler olarak bambaşka imkanlarımız var ve bu yeni gazeteciliğin yolu size özel içerikler üretecek topluluklar yaratmaktan geçiyor. Yusuf Omar  Snapchat’i daha resmi bir hale getirmeye çalışmadan mevcut gazetecilik imkanlarını genişletmeye devam ediyor.

Panellerden aşırılmış yararlı bilgiler & önemli notlar

• Küresel Eğitimde Bir Sonraki Adım panelinde eğitimde dijital dönüşüm adına önemli bir yaklaşım değişikliğine gidilmesi gerektiği tekrar edildi. İlk kez duymuyor olabiliriz, ancak tekrar etmekte fayda var. “Çocuklar bilgiye ihtiyaç duydukları anda ulaşmak istiyorlar, 10 yıl önce değil. Eğitim müfredatı bu ışıkta tekrar düzenlenmeden dijitalleşirse yanlış bir sistemin tekrar yaygınlaşmasına neden olabilirsiniz.”
• Facebook’un sosyal fayda ekibi bulunuyor. Profil fotoğrafı çerçeveleri (örneğin Fransa’daki terör saldırısı ve Orlando  saldırısı sonrası tasarlanan dayanışma çerçeveleri) tüm STK’ların kullanımına açıldı.
• AB Bakanlığından Duygu Yardımcı 200 milyon Avroluk kaynağı STK’lara aktarmak üzere hibe programlarının hazırlandığını birkaç kez dile getirdi.
• Google for Nonprofits Türkiye’ye Tech Soup ile girdi. Tech Soup kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yazılım yardımı yapıyor. Türkiye’de global standartları yakalayan 60 örgüt Google for Nonprofits kullanıyor.
• TBWA İstanbul tarafından Akdeniz’de hayatını kaybeden ve ölü bedenlerine dahi ulaşılamayan 4000 Suriyeli mülteci için Mezardeniz oluşturuldu. Çok ama çok güçlü bir anlatım.