Kaynak: Sendika.org
Kleiner’ın metnini değerli kılan manifesto ismini de tercih ederek gönderme yaptığı sınıf mücadelesi ve komünist yaklaşımı sürdürme çabası. Bu İnternet alanı söz konusu olduğunda çoğu zaman karşılaşmadığımız bir yaklaşım çünkü
Enformasyon yaratma ve paylaşma özgürlüğümüzden bedensel varoluşumuza kadar binbir türlü saldırı altında olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bu topyekun saldırının tek nedeni siyasal alan da değil tabii. Olağanca sertliğiyle devam eden metalaş(tır)ma süreçlerinin uzanmadığı yer yok neredeyse. Enformasyonun üretilmesinde ve yayılmasında en önemli mecralardan biri olan İnternet de bundan bağımsız değil. Büyük şirketler, tekellerin her alanı ele geçirmesi/içine alması, sponsor/reklam faaliyetlerine adım atmadığımız sürece İnternet’in olanaklarından faydalanamamamız, alan adı sistemlerinin dahi tamamen ticarileştirilmesi, her adımımızda çitlenmeye çalışan üretimlerimiz…
Dmytri Kleiner’ın Telekomünist Manifesto metnini Türkçeleştirme çabamıza bu saikler eşlik ediyor. Metnin içindeki birçok önerme bizim de sıkça tartıştığımız meseleleri içeriyor. Hemen örnek verecek olursak, maddi olmayan mülkiyetin ortaklaştırılması/komünleştirilmesi sıkça tartışmalarımızda geçen bir konu. Bunun içerisine kültürel üretimler de özgür yazılım tartışmaları da giriyor elbette. Mevcut tartışmalarda öne sürülen mülkiyet ve telif karşıtı tartışmalar ilk etapta kulağa çok çekici geliyor. Fakat maddi emek alanı da işin içine dahil olunca birçok önerme ya havada kalıyor ya da birleştirilip ortak bir mücadele zemini yaratılabilecekken tamamen farklılarmış gibi kabul ediliyorlar. Bu anlamda işçilerin öz-örgütlenmeleri üzerinden bu konuları tartışan Kleiner’ın metindeki yaklaşımı oldukça ufuk açıcı oluyor.
“Üretmenin ve paylaşmanın alternatif yollarını inşa etme, ‘eskisinin bağrında yeni toplumu inşa etme’, el koyma ve sömürü mantığının gömülü olduğu kapitalist yasal sistem içerisinde iş görmemizi gerekli kılar” diyor Kleiner ve işçilerin öz-örgütlülük modeli olarak girişimci komünizm’i öneriyor.
Kleiner metin boyunca mevcut kavramları bükme konusunda ısrarcı. copyfarleft de buna iyi bir örnek. Bildiğimiz gibi copyleft telif hakları tartışmasında copyright’a karşı oldukça iyi bir alan açmıştı. Ama uygulandığı birçok durumda ücretli emek sömürüsüne izin verebiliyordu. Kleiner’ın ortaya attığı copyfarleft ise işçilerin komünal örgütlenmeleri bağlamında, işçi ekonomileriyle ilişkili olabilecek bir model olarak öne sürülüyor. Ve telif hakları sistemine güçlü bir şekilde saldırırken müşterek zeminin korunması için bu gibi lisansların işe yarayacağı öngörülüyor.
Belki de ortaya koyduğu tartışmaların ve kavramların ötesinde (bir kısmına katılmak pek mümkün değil) Kleiner’ın metnini değerli kılan manifesto ismini de tercih ederek gönderme yaptığı sınıf mücadelesi ve komünist yaklaşımı sürdürme çabası. Bu İnternet alanı söz konusu olduğunda çoğu zaman karşılaşmadığımız bir yaklaşım çünkü.
Metnin içerisinde ayrıca Komünist Manifesto’nun ikinci bölümünden bir uyarlama ve copyfarleft için bir lisans örneği de yer alıyor. Böylelikle Kleiner yapmış olduğu tartışmalar için somut bir lisans örneği de sunmuş oluyor.
İngilizcede Ağ Kültürleri Enstitüsü tarafından yayınlanan bu metni Türkçede Alternatif Medya Derneği olarak yayınlıyoruz. Uzun bir çeviri ve hazırlama sürecinden geçirdiğimiz metne ismini belirttiğimiz, belirtmediğimiz pek çok kişinin farklı şekillerde katkısı oldu. Yani bizim Türkçeleştirme aşamamız da kolektif oldu diyebiliriz.
Metni üç farklı formatta hazırladık. Dilediğiniz gibi okuyabilir, paylaşabilirsiniz. Kitabı özgür olarak dağıttığımız için daha çok insana ulaşması aşamasında sizlerin de çabası gerekiyor. Mümkün olan her platformda yaymanız dileğiyle.
Yorum ekle