Bu siteye gelmeden önce hangi siteleri gezdiniz, neler beğendiniz, neler okudunuz? Bunları yaparken arkanızda izler bıraktığınızın farkında mısınız peki? Markalar için çok değerli olan bu izler sayesinde ‘’Galiba beni dinliyorlar.’’ hissi yaratan hedefleme reklamlar kolaylıkla yapılabiliyor. Tabi, hedefleme reklam yapmanın bin bir türlü yolu var. Sizce bu hedefleme reklamların gücü ne kadar olabilir? Size bir gömlek ya da saat belki de bir çanta aldırabilir. Oyunuzu kime vereceğinize karar vermenizi etkileyebilir mi? 2016’daki Amerika Başkanlık Seçimlerinde bütün anketler ve yorumlar Clinton’ın Trump’ı yeneceğini ve Amerikan tarihinin ilk kadın başkanı olacağını söylüyordu. Seçim gecesi sonuçlar açıklandığında bütün anketler tepetaklak olmuştu. Çünkü; Donald Trump Amerikan’ın 45.Başkanı seçilmişti. Nasıl olmuştu da bütün herkes kendinden emin şekilde tersinin söylerken ihtimal verilmeyen biri seçimleri kazanmıştı. İşte hikayemiz burada başlıyor.

 Her seçim öncesi bütün adayları takip ettiğinizi ve aralarından kendi görüşünüze yakın gördüğünüzü oyunuzu vermek için seçtiğinizi düşünün. Bunu her seçimde istinasız tekrarlıyorsunuz. Bir yanda da sizin bu kararlılığınızı gösteremeyen yani kime oy atacağını bilmeyen insanlar olduğunu düşünelim. Bu insanlar topluluğuna da ‘’Kararsızlar’’ diyelim ve ben bu insanların kime oy atacaklarına karar vermelerini istiyorum. Onların kime oy vereceğini değiştirmek sizinkini değiştirmekten daha kolay. Çünkü; ortada biri yok. Peki, karar vermelerini sağlamanın en kolay yolu nedir? İzler… Arkalarında bıraktıkları dijital ayak izlerinden yola çıkarak onları kategorize etmek ardından da onlara uygun içerikleri anasayfalarında göstermek. ‘’Kararsızların’’ izlerine en kolay nasıl ulaşırım? Tabiki de en çok kullandıkları sosyal medya ağından. Görmelerini istediğim içerikler ne hakkında derseniz? Tabiki de rakibimiz hakkında. Onun tamamen onu kötü gösterecek içerikler. Yalan veya doğru fark etmez. Çünkü; sosyal medyanın doğası bu. Zaten önünüze  her gün yalan haberler ve yalan bilgiler düşüyor iken aralarına birkaç tane daha katılsa ne olur. Benim izlemeyi düşündüğüm yol bu. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin işe yarıyor. Benim adayım seçimi kazanıyor. Nasıl hikaye ama?

 Cambridge Analytica’nın Facebook’tan Amerikalı seçmenlerin bilgisi alarak onları gruplamasına ve onlara yönelik içerikler hazırlamaları tam olarak bu idi. Canımız, biriciğimiz Netflix’ten ulaşabileceğiniz ‘’Great Hack’’ belgeseli geçen sene bu konuyu tekrar gündeme getirip aklıları tazelemişti. Belgeselin konusu ve amacı ise; daha sonradan itirafçı olmaya karar veren eski Cambridge Analytica çalışanlarının şirketin sistemini, nasıl çalıştığını, ne gibi yöntemler kullandıklarını ve en önemlisi başka hangi olaylara etki ettiklerini anlatması ve olayların adım adım gelişimini gözler önüne sermek. Hala izlemeyenlerin kesinlikle listesine eklemesi gereken bir belgesel.

Kaynak: 5 Soruda Facebook Verilerinin Usulsüz Kullanmakla Suçlanan Cambridge Analytica