SosyalKafa

Yıl 2020. Yazıcılar neden hala berbat?  

Simon Hill

wired.com

Okuma Süresi: 4 dk

Çeviren: Aysu Serindağ

Orijinal yazıyı görüntüle

Fotoğraf: Getty Images

Yazıcılardan nefret ediyorum. Onlara en çok ihtiyacımız olduğu zamanda, yazıcı mağazaları kapalıyken, online eğitim gündemdeyken ve herkes evden çalışıyorken, onlar ilerleme konusunda başarısız kalıyorlar.

Kendimi bildim bileli yazıcılar düşmanım olmuştur. İlk ofis işimde her gün kağıt sıkışması olan şeytani bir yazıcıyla uğraşmam gerekiyordu. Onu düzeltmek üzere görevlendirilmiş biri olarak, devamlı yanıklar ve kağıt kesiklerinden muzdariptim. Tekrardan hayalet kağıt sıkışmalarıyla bozulmasını engellemek için kapatmanız gereken bir kapısı vardı. Ağlamalarıma aldırış etmeden bana aylarca işkence etti. İçinde kağıt bile yoktu!

Bir Numaralı Düşman

İki onyıldan uzun süre sonra, yazıcılar hala hiç ilerleme kaydetmiş sayılmaz. Sanki yazıcı firmaları 90’larda bir noktadan sonra satışlar yükselmeyi kestiğinde yenilik yapmayı bırakmış gibi. Hatta geri gitmiş bile sayılabilirler. Üreticiler sizi inanılmaz derecede ucuz fırsatlarla kendilerine çekip sonra da size çiviyi pahalı mürekkeplerle çakıyorlar. Etinizden sütünüzden yararlandıklarından emin olmak ve yazıcıların yalnızca tescilli mürekkep kartuşlarıyla çalışması için aşırı bir çaba harcıyorlar.

Benim ev yazıcı geçmişim her zaman (aşağı yukarı) aynı kalıbı takip etmiştir:

·       Yazıcı al.

·       Yazıcıyı kullan.

·       Yazıcının olması gerektiği gibi çalıştığı kısa balayının tadını çıkar.

·       Tekrar ihtiyacım olana kadar yazıcıyı tamamen unut.

·       Hemen halletmem gereken bir yazıcı işiyle uğraşmam gerekir.

·       Yazıcı çalışmaz.

·       Yazıcıyı çalıştırmak için bir günü harca.

·       Bir yazıcı dükkanına git.

·       Yazıcımdan kurtul.

·       Tekrarla.

Bu 10 adımlık yazıcı planı yüksek tansiyon için birebir tarif. Son damla ise son dakika çılgın bir şekilde uçak bileti yazdırmam gerektiğinde ve yazıcım işin yarısını tamamladıktan sonra kağıdı sıkıştırıp şaşırtıcı derecede yüksek bir gürültüyle hayali bir duman çıkardığında oldu. Adil olmak gerekirse, o zamanda çocuğumun ben bakmazken içine bozuk paralar attığını öğrendim. Yine de, bunu matbaanın lanetine bağladım ve bir daha bir başkasına sahip olmamaya yemin ettim.

Uzun yıllar boyunca, yerel bir yazıcı mağazasına gittim, ya da kardeşime dosyaları gönderip bastırmasını istedim. Sonunda, biletlerimi ve formlarımı ve kontratlarımı yazdırmaktan bıktım, kardeşim de benim bir teknoloji muhabiri olduğumu gözüme soktu.

Bu doğru. Genellikle teknik olarak yeterliyim. Televizyonda doğru girişi bulmayı beceriyorum. Ölmüş telefonunuzu hayata döndürebilirim. Bir bilgisayarı birleştirebilirim, yönlendirici yapılandırabilirim ve başarılı bir şekilde bir laptoptaki bozukluğu giderebilirim. El kitabı okuyabilirim ve çalışmadıklarında Google forumlarına dalıp çözümü aramaktan korkmuyorum. Ve yine de… Bir yazıcıyı istediğim gibi çalıştıramıyorum.

Kaçınılmaz Dönüş

Üç yıl ve birkaç yazıcı ve her zaman en kötü zamanda biten mürekkepler tarafından oyulmaktan sonra, iyimserlikle bir yazıcı abonelik planına üye oldum. Ana fikir de her ay kaç sayfa bastığınız üzerinden sabit bir ücret ödüyorsunuz ve mürekkep azaldığında yazıcı otomatik olarak dolum siparişi veriyor. Bunu tekrar okuyunca, yalnızca saflığıma yanıyorum.

İlk birkaç hafta her şey yolundaydı. Sonra yazıcıyı kapatmak gibi bir hata yaptım. Kapatılmayı sevmiyor. Bana aboneliğin düzgün işlemesi için açılması ve internete bağlanması gerektiği üzerine e-postalar atmaya başladı. Her açtığımda bir sayfa mürekkep testi sayfası basıyor. Test sayfalarını basmakta inanılmaz başarılı- yalnızca istediğiniz dokümanları yazmıyor. 

İnternet servis sağlayıcımı değiştirmek gibi bir hata yaptığımda ise her şey daha kötüye gitti. Bir süreliğine yazıcıyı unuttum. Sonra bir anda tekrar ihtiyacım oldu (5. Adıma bakınız). Wi-Fi’ı açacak vaktim yoktu o yüzden eski dostum kabloyu yazıcıya bağladım. Yazmayı reddetti. İnternete bağlanmayı reddetti, yani benim için çıktı almayı da reddetmiş oldu. Tekrar çalışmasını sağlamak için yazıcıya dair her şeyi silmem ve baştan yüklemem, sürücülerimi güncellemem, üç tane ayrı program indirmem, yazıcıyı başka bir odaya taşıyıp masaüstü bilgisayarıma bağlamam, geri taşımam, gece yarısı doğru tuş sıralamasına basmam, üç defa kendi etrafımda dönmem ve bir aynaya yazıcı büyüsü söylemem gerekti. Sonunda bağlandı ve çalışıyor… şimdilik. Ama bana tekrar ihanet etmesi an meselesi. Bu günlerden birinde, sonunda düşmanımı paramparça edeceğim. Ben bu satırları yazarken yazıcım arkaplanda gürültüler çıkarıyor, sonunun ne kadar yaklaştığından bihaber şekilde benimle alay ediyor.

Aysu Serindağ

Sosyal Medya Hesaplarımız

İçeriklerimize e-posta ile abone olabilirsiniz

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 2.247 aboneye katılın

Sosyal Kafa 6. Sezon Tanıtım