Madımak’ın Küllerinden 30 Yıl Sonra Kanatlanan Anka Kuşu
Madımak Katliamı hakkında yüzlerce kitap, onlarca makale ve tez yazıldı. Katliam ve sonrası dergi ve gazetelere inceleme konusu oldu. Resmî ve sivil kurum raporları yayımlandı. Klasörler dolusu hukuki evrak birikti. Belgeseller, filmler, animasyonlar ve müzikler yapıldı. Ne var ki 30 yıldır üretilen bilgi yığını dağınık, erişimi zor, kaybolmuş, unutulmuş, gün yüzüne çıkmamış ve belirsiz bir haldeydi. Öncelikle bu dağınıklığa son vermek; Madımak Katliamı’na ilişkin her türlü yazılı, görsel ve işitsel materyali toplamak, tasnif etmek ve kamusal erişime sunmak üzere dijital bir platform oluşturma fikriyle yola çıktık. Kütüphanemiz aracılığıyla her türlü bilgi ve belgeye ulaşmanın yanı sıra kullanıcılar bu platformun paydaşları da olmalı, Madımak Kütüphanesi bilginin üretildiği ve paylaşıldığı bir bilgi üretim mekânı niteliği taşımalıydı. Böyle bir bilgi mekânı ise dijital kütüphaneciliğin teknik altyapı olanaklarıyla değil, politik bir bakış açısıyla da mümkün olacaktı.
Günümüzde dijital kütüphaneler yazılı, görsel ve işitsel kaynaklara kolayca erişim olanağı sağlamalarıyla ve kullanıcılarının ürettiği/üreteceği bilgiye sürekli açık olan dinamik nitelikli arşiv yapısıyla öne çıkmaktadır. Öte yandan bilgiyi tekelleştirerek ya da dağınık halde bırakarak “hegemonik dilini ve temsilini” dayatan “resmî” bilgi rejimine “alternatif” ve(ya) “muhalif” bir “kamusal mecra” işlevi görmektedir. Bu bağlamda dijital kütüphaneler, bağımsız olarak oluşturulan arşiv çalışmalarıyla madun grupların deneyimlerinin kayıt altına alındığı ve gelecek kuşaklara aktarıldığı dijital mecralar haline gelmektedir. “Resmî” bellek inşa çabalarına karşı kolektif belleği zenginleştiren ve çeşitlendiren veri setiyle aynı zamanda madun gruplara hak taleplerini dile getirilebilme imkânı sağlayarak onları “yeni bir tarih yazımının” özneleri kılabilmektedir.
Toplumsal mücadele aktörlerinin bizzat kendi eylemliliklerinin ürünü olan mücadele çıktılarını topladığı, sunduğu, sakladığı ve yeniden ürettiği mekânlar olan dijital kütüphane platformları artık politik ve hukuki eylemliliğin de ayrılmaz bir parçası olmuştur. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin ayaklarından biri olan Madımak Kütüphanesi’ni de böyle bir perspektifle inşa ettiğimizi sizlerle paylaşmak isteriz. Dolayısıyla sadece 30 yıldır dağınık halde bulunan bilgi yığınının derlenip sunulduğu bir platformdan öte, kütüphanemizin Madımak Katliamı’nın süregiden hukuki ve politik mücadelesine katkı sunacak bir bilgi üretim mekânı olması dileğimizdir.
Bu dileğimizin gerçekleşmesi için 30 yıldır dağınık halde bulunan ya da henüz gün yüzüne çıkmamış yazılı, görsel ve işitsel materyale yoğun çabalarımızla ulaşmaya çalıştık. Madımak Katliamı’na ilişkin ulusal ve uluslararası literatürde yer alan akademik çalışmalara ilişkin geniş bir kaynak taraması yaptık. Kişi ve kurumlarla temas kurarak arşivlerini temin ettik. Hak ihlalleri davalarıyla çok uzun zamandır meşgul olan hukukçu dostlarımızın ve dosya sahiplerinin destekleriyle hukuki metinlere ulaştık. Resmî ve sivil kurum raporlarını kurum ve kişi arşivlerinden temin ettik. Ankara ve İstanbul’daki devlet ve üniversite kütüphanelerinde dergi ve gazete taramaları yaptık. Madımak Katliamı’nda yaşamını kaybedenlerin aileleriyle ve dostlarıyla görüşerek kişisel fotoğraf albümlerini ve eşyalarını derledik.
Bu veri setini sunmadan önce dijital kütüphanecilik konusunda ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve örnekleri dikkatlice inceledik. Madımak Kütüphanesi’nin teknik altyapısını oluştururken ve metadata alanlarında kullanılmak üzere standartlar belirlerken uluslararası örnekleri referans aldık. Kütüphanemizin teknik altyapısını Dspace açık kaynak kodlu yazılım sistemini kullanarak oluşturduk. Dublin Core uluslararası tanımlama standartlarına göre materyalleri arşivleyerek kamusal erişime açtık. Böylece kütüphanemizde makale, tez, kitap ve konferans bildirilerinden oluşan akademik kaynaklara; yerel, ulusal ve uluslararası gazete ve dergilere; hukuki metinlere; sivil ve resmî kurum raporlarına; Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 kişinin detaylı yaşamöykülerinin ve fotoğraf seçkilerinin olduğu biyografilere; fotoğraf, efemera ve video kayıtlara ulaşacaksınız.
Madımak Katliamı “toplumsal, siyasal, kültürel ve hukuksal olarak hesaplaşılmamış”, dolayısıyla halen sürmekte olan “yaşayan bir katliamdır”. Madımak Kütüphanesi, sizlerin desteği ve katkılarıyla büyümeye açık bir arşiv çalışması olarak, topladığı tüm belge, bilgi ve arşivle toplumsal hafızaya katkı sunuyor. 30 yıldır, Madımak Katliamı’nı unutturmamak için araştırmalar yapan, akademik, sanatsal, edebi çalışmalar yapan, adaletin tesis edilmesi ve toplumsal yüzleşmenin sağlanması için mücadele eden herkesin katkıları sayesinde oluşturduğumuz bu kütüphane, tüm bu çalışmaları güçlendirip büyütmeye yönelik bir zemin olmayı hedeflemiştir.
Kütüphanemizin paydaşları olarak “koleksiyona katkı yapın linkimiz aracılığıyla bizlerle iletişime geçebilir; arşiv katkılarınızı, önerilerinizi ve eleştirilerinizi paylaşabilir; böylece hakikati ortaya çıkarma mücadelesinin bir parçası olabilirsiniz.